25 Mart 2012 Pazar

Geçmişten Geleceğe...

 

Pazar, 09 Kasım 2008 - sefer yasar

Merhaba sevgili gençler!

Şöyle geriye doğru dönüp bakarak hayat takvimimizden kopardığımız sayfalara bir göz atalım. Ne vardı takvim yapraklarında?

Sizinkileri bilmiyorum ama benimkini şöyle bir karıştırdım ve sizlerle paylaşıyorum. Sabah kalktığımda hemen dışarıya bakıyorum etraf beyaza bürünmüş, cikcik kuş sesleri sabahın neşesine neşe katıyor, kahvaltıdan sonra hemen önlüklerimizi giyip sevinç içerisinde arkadaşım Ferhat'ın yanına varıyorum da kahvaltısını bitirmek üzere birlikte yola düşüyoruz, kar dizimizin boyunu geçmiş ama bize kar mı dayanır üç ihlas bir Fatiha okuduktan sonra mezardan geçiyoruz mezarın meşe ağaçlarının üzerindeki sincapları kartopuyla kovalayarak. Okula vardığımızda beton yığını buz kesmiş oluyor, hemen sobaları yakıyoruz, yavaş yavaş öğrenciler geliyor sobanın etrafına çevrilip ellerimizi ve ayaklarımızı sobaya tutuyoruz. Örtmen geliyooor sesleri arasında derse başlıyoruz. Hayat bilgisi,matematik,Türkçe derken sıra Din kültürü dersine geliyor, islamın temel özelliklerinden başlıyor öğretmenimiz, mü'min,münafık ve kafir kelimelerinin anlamlarını anlatıyor, bir Müslümanda bulunması gereken özellikleri anlatarak dersimiz bitiyor.

Teknoloji çağının değerli gençleri!

Hepimiz, köyümüzde aynı sevinçleri yaşadık, aynı zorluklara göğüs gerdik, aynı havayı teneffüs ettik, yeri geldi üzüldük ağladık ama hiçbir zaman geçmişimizi unutmadık, orada bir köy var, o köy bizim köyümüzdür dedik, gaz lambalarının ışığında büyüdük, kara lastik ayakkabıları eskittik, şimdiki imkanları belki de hayal bile edemiyorduk.

Ama, artık elimizde bilgisayarlar, altımızda arabalar, cep telefonu mu o zaten herkeste...Anne, baba diyor hadi oğlum, kızım okullar tatil oldu köye gidecek ne köyü ya, ben gitmem o köye, ya niçin gitmiyorsun? ya orda pire var hem sevmiyorum ki napacam o dağın başında ben. Garibim oğlunu kızını bırakarak hanımıyla birlikte gidiyor gidiyor gidiyor. İçinde bir hüzün geçmişini kabullenmeyen evlatlarına sitem dolu ama napasın, ortam ve teknoloji almış evlatlarını, derin bir ahhh... çekmekten başka...İşte sevgili gençler! geçmişinizle teknolojiyi birleştirerek iyi fikirler üretebilir ve içinizdeki maddi ve manevi güzellikleri buraya aktarabilirsiniz. Sizler, oruçluda doğup büyüyen ve belirli bir konuma gelen ve orada bir köy olduğunu unutan Arkadaşlar!

O köy hala orada sizleri, katkılarınızı bekliyor.

sağlıcakla...

ORUÇLU KÖYÜ FEKE ADANA

Memili Ağa hikayesi


 
 


  Memili Ağa hikayesi

Çarşamba, 05 Kasım 2008 - Sefer Yaşar

Malumunuz ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi eskiden oruçlu köyünde de ağalık devri varmiş. Bahse konu olan bu hikayenin aynısını farklı kişilerden dinledik hep aynı sonuca vardık ve doğruluk payının büyük olduğunu düşünerek bu kıssayı siz bilgi çağının gençleriyle paylaşıyoruz.


Hikayemize konu olan Memili ağa şu anda da aynı adı taşıyan ‘’acalma’’denilen mevkiddeki evin-de yaşarmış.Yedi kardeşin bir bacısı olan Şerife Hatuna gönlünü kaptırmış ve onunla evlenmiş,aradan biraz zaman geçtikten sonra Memili ağa ,ağalığının kayınları tarafından elinden alınacağı düşüncesine kapılmış ve kendi içinde buna çareler aramaya başlamış.Önceden hazırladığı adamlarını ,bugün aynı atla anılan’’tülbe’’(türbe) denilen yere hazırlamış ,kayınlarını gelin sizlerle bügün av yapalımdiyerek tülbe’ye götürmüş ve orada hazır olan Memili’nin adamları Şerife Hatunun kardeşlerinden üç tanesini öldürmüşler.İşte bugün halk dilinde’’ tülbe’’ diye geçen yerin asıl isminin’’ türbe ‘’olduğu ve bu olaydan sonra bu adı aldığı araştırmalarımız sonrası ortaya çıkmıştır. Ayrıca şuanda Osmanka (osman kahya)ların bostanlarının bulunduğu "Memili Sekisi" adı da ismini bu adamdan almaktadır.


Velhasıl Memili ağa kalan kayınlarından üçünü de’’ acalma ‘’denilen yerde öldürmüş,acalma’nın isminin de’’ öç alma ‘’olduğu ve sonradan halk dilinde ‘’acalma ‘’olarak değiştiğini ve yine bu olay sonrası isimlendiğini söyleyebiliriz.Şerife hatunun altı kardeşini öldüren memili ağa, kaçan bir kardeşinin bir gün gelip kendisinden kardeşlerinin öcünü alacağı düşüncesiyle onu da bulup öldürme planları yapmış.Karısı şerife hatuna yaptıklarından pişman olduğunu kaçan kardeşinden af dileyeceğini ve barışmak istediğini söyleyerek gelmesi için Şerife hatunu ikna eder ve geldiğinde onu da öldürür.


Aradan yıllar geçer ve birgün memeli ağa ölüm döşeğine düşer ,öldürdüğü kayınları memilinin yakasına daha can vermeden yapışır memili ,can acısıyla kan ter içinde: kız şerife, şerife şu gardaşlarına dur de, dur de, diye homurdanır,bunun üzerine şerife hatunun dudaklarından şu mısralar dökülür:

Yemenimin altı delik
ayağima dikenler doluk
Hak sahipleri hakkına gelik
Ey memili ağa versene haklarını...

NOT: Bu mısraların devamının olduğu ama unutulduğu biliniyor devamını bilen lerin ekleme yapması rica olunur.Ayrıca bu çalışmalarda bilgi edindiğim Galip Bozlan,Nazife Yaşar,Hasan Tokdemiş’e teşekkürlerimizi sunarız. 5 Kasım 2008 Derleyen:Sefer Yaşar
sefer_yasar@Hotmail.comBu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

Son Güncelleme - Çarşamba, 07 Ocak 2009


19 Haz 2010 21:18ORUÇLU KÖYÜ FEKE ADANA

1 Mayıs 2011 Pazar

ORUÇLU KÖYÜ FEKE ADANA

ORUÇLU KÖYÜ HAKKINDA TARİHİ BİLGİLER



Oruçlu köyü 1865 yılında belen köy kazasına bağlı oruçlu nahiyesi olarak geçmekte olup daha öncesine ait kesin bir bilgiye rastlanmamıştır. Bilgilere eriştikçe aktarılacaktır.

Adana ilinin Feke ilçesine bağlı ve Feke’nin en
büyük köylerinden biridir.Büyük dağların arasında deresi ve akarsuyu olan bir vadinin yamaçlarında kurulmuştur.Köyümüz üç mahalleden oluşur bu mahalleler şunlardır: Kerim uşağı,Orta mahalle(gavurgalı) ve yukarı mahalle(avuçlar) dır.
Köyümüz il merkezine 140,ilçe merkezine 40 km mesafededir ancak bu mesafe kış aylarında sonradan yapılan ve köyümüze daha yakın olan çandırlar köyü üzerinden giden yolun gerekli alt yapısı olmaması nedeniyle kullanılmamasından dolayı ile 160,ilçeye 60 km olarak değişir.

ORTAMAHALLE
Yaptığımız araştırmalara göre avuçlar mahallesi orta mahalleden sonra kurulmuştur. Orta mahellenin nezaman kurulduğu ve nereden geldiği hakkında kayda değer bilgi bulamadık, ancak kuruluşunun oldukça eski olduğu biliniyor. Eskiden gayri müslimlerin tarbaz,kaplıgeher,sinni gibi isimleri taşıyan bu yerlerde yaşadıklarını büyüklerimizden duyarız,aynı zamanda bu isimlerin yabancı isimler olması ve bu yerlerin gidilip görüldüğünde çok eskileri çağrıştırması büyüklerimizin söylediklerini doğrular niteliktedir.Kısaca orta mahalle hakkında kesin ve kayda değer bilgilere henüz ulaşamadık

(AVUÇLAR )YUKARI MAHALLE:
Yukarı mahalle diğer adıyla avuçlar mahallesi tahmini olarak 1800 ‘lü yıllarda kurulmuştur. Neye dayanarak böyle bir tarih veriyorsunuz diyenler olabilir, dayanağımız avuçlarda yaşayan ve dedelerimizin bildiği en son aile geçmişiyle ilgili araştırmalarımızdır. Bu mahallede yaşayanların kozan düz ağaçtan ve ceritten geldiklerini kökenlerinin ise genel olarak varsak olduklarını söyleyebiliriz.
Avuçlarda yaşayan kabileler: Mahellemiz altı ana kabileden oluşmaktadır enbüyük kabileler camızlar ve fakıuşağı dır.
Camızlar: Mahallemizin en kalabalık sülalesidir. Kozanın düzağaçtan geldikleri ve Türkmenlerin üçok koluna mensup varsak aşiretlerinden oldukları bilinir. Tahmini olarak 1800 lü yıllarda oruçluya gelerek burayı yurt edinmişlerdir. Şu anda osmankalar diye bilinen sülale camızlardan kopmuştur.
Şu soyisimleri kullanan kişiler aslen camızlar kabilesine mensupturlar: Yaşar ve oruç
Fakı oğulları(fakıuşağı):Mahallemizin kalabalık kabilelerinden biride fakuşalardır. Aşağı yukarı aynı tarihlerde oruçluya gelmişlerdir. Bunlarda varsak aşiretlerinden olup ceritten geldikleri bilinir. Kabile adını biraz dini bilgisi bulunan ve fakı diye anılan şahsiyetten almıştır. Tokdemiş, bozlan ve artık soy isimlerini kullananlar fakı oğullarına mensuptur.
İbişler: Köyümüze yerleşmeleri camızlar ve fakı oğullarından sonra olmuştur. Varsak aşiretlerine mensuptur. Tokdemir, Özalp ve bek dağ soy isimlerini kullanan kişiler bu kabileye mensupturlar.
Topal veliler: bir diğer lakapları Gö Mehmetlerdir. Özaydın ve şahin soy isimlerini kullanırlar.
Çürükler: Mahallemizdeki diğer kabilelerdendir, tokuz soy isimlerini kullanırlar.
Dildikler: Birol soy ismini kullanırlar mahallenin diğer kabile menensuplarıdır. Bunlara ilaveten Gırsüllüler diye bilinen kabile ise tosuncuk soy ismini kullanırlar

Oruçlu Köyü 1865 yılında belen köy kazasına bağlı nahiye idi.114 hane ve 410 nüfusa sahipti. Aynı yıllarda kozan oruçlusu da sis'e bağlı nahiye idi,447 hane ve 1318 nüfusa sahipti. Köyümüz daha sonraki yıllarda Mansurlu nahiyesine bağlanmıştır.(Cezmi yurtsever, sis,sayfa119)

NOT: Bu bilgiler için Hasan Tokdemiş, Mustafa Bekdağ, Rahmetli Abdurrahman Bekdağ, Duran Yaşar, Şahin Oruç vesilesiyle Rahmetli Bekir Oruç’a minnettarız. Kalanlara selamlarımızı sunar geçenlere rahmet dileriz. Çalışmalarımızın devamı gelecektir geçmişi geleceğe aktarma fırsatı sunan amcaoğlu Ümit’e teşekkür ederim.

Kerimuşağı: Araştırma yapılamadı. Oruçlu köyüne ait aşağı mahalle…

( Pazartesi, 03 Kasım 2008 - Sefer Yaşar )ORUÇLU.ORG.